24 Ocak 2014 Cuma

bakha




...
daha önce uğursuz "şey"lerin geldiği yoldan geliyorlar...
aralık kalan bir yatak odasından sızan loş bir ışıktan...
bir çatlaktan gelir gibi.

ellerinde makasları, keserek
ellerinde iğneleri, dikerek
temizleyerek, oğalayarak, ezerek
pişmanlık duymadan
ne bir "ah" ne bir "of" çekmeden
geliyorlar...

bir düşünüşün içinden geçerek
bir hırçınlığın...
ani bir kalp kırıklığının...
insanı kötücül olmaya zorlayan olayların anılarının...
kendi yüzünde karşılaştığın hepsi tamamen sana ait vicdansızlıklarının üzerinden  geçerek...

bazı "şey"ler gibi uçuşarak geliyorlar...

bazı şey ler gibi titreşerek geliyorlar...

içinde şiddetle bastırdığın şeylerin üzerine basarak geliyorlar...

kibar ya da medeni ya da uysal bir şekilde olmayacak, olacak olanlar...
olacak olanlar, olacaklar...
var olmak için gerekli olduğu kadar titreşiyorlar, görünür oluyorlar, duyulur ve tadılır...
tükürebilir, tükürülebilir, unutabilir ve parçalayabilir hale geliyorlar...

çocukken o çok korktuğun kirli süs havuzunun dibi kadar karanlık olan korkularınla geliyorlar...

tek yapacağın barışmak...
gerisini onlar halledecekler...

geldikleri gibi gidecekler...
geride hiçbir şey bırakmadan geri dönecekler...

Hiç yorum yok: