22 Aralık 2007 Cumartesi

son






darp / darbe / darb...

ikiyle sıfır arasında...
ve birle bir...
eşitliğin iki yakasında, ancak eşit değil...
bu...
dengeli bir beraberlik değil...
beraberlikte denge yok..
dengeli olan "şey"ler beraber olamıyor!

(21.10.07)
ilk çalışmadan sonra


bellek ile ilgili sorunlar yaşanabilir, süreç "sahne an"ının koreografisi değil, sahnede "hatırlanan" anın anların koreografisi...
ölü toprağın ( NATÜRMORT KOREOGRAFİLERE HAYIR!) örttüğü tabutu, "tarih"i geri çağırmak değil; tehlike anında, şu anda, tek sahip olduğumuz anda beliriveren...capcanlı alevlenen "geçmiş"i sadece bir an şu an hem kendi hem de onu algılayanlar için tasdik etmek, sevmek, çok sevmek, sonra salıvermek...YAŞASIN WOOLF...
(26.10.07)
hayaletleri geri çağırmaya çalışırken


Neden iki erkek karşılıklı durduğunda
Birbirine doğru gerilmiş
iki ok imgesi beliriyor
Gözümde...
ilginç...
(18.12.07)
alkol almak için yeni koreografiyi bahane ettiğim gecelerden biri



Sonuçta modern arkeoloji'de kullanılan bir teknik bu...bir çeşit akademik sherlock holmes'çuluk...arkeolojik ölü harabe yaşam alanlarına girip "iz" arıyorlar, uzun süre aynı yerde duran ve durduğu yerde bir karanlık bir oyuk bırakmış ağır bir "malzeme"nin izi, antik dönem duvarında diğerlerine göre daha fazla nemlenmiş bir odanın rutubeti, bir bölme, bir çatlak...farklı "iz"ler, geride kalanlar "iz"lerden daha yoğun daha titreşimli "iz"ler...bir parkta iki kişilik bir bankın önünde yere birikmiş ayçekirdeği kabukları bana orada ne yaşandığını, neyin yaşanıp bittiğine dair bir "tanık" bırakıyor, Dr Watson...
tam olarak o "an"a tanık olamasam da iki sevgili "hayal" edebilirim, neşeli ya da sıkkın yaşlıca bir kadın, biraz daha küskün...
bedenin de kendine göre bir "araştırması" var...hem şu anki fiziksel varlığımın tek kanıtı olarak "şimdinin medeniyetini" tanımlıyor hem de "tarih"imin tüm anlarının güçlü izlerini "arkeolojik kazı alanımı" tarifliyor. Hem arkeolog hem de arkeoloji alanı...aynı anda...sahnedeki beden, hem o an oluşuyor hem de "olmuş olanı" "olarak" gösteriyor...Dr.Watson? Uyudun mu..?

20.12.07
oyun oynarken

Olay,
kendini acıtmak değil...
kendini acıtmanın görkemi olmaz, olamaz...
olay,
kendinin "acıma"sını durdurmaya çalışmak
başarmak ya da başarmamak sorun değil...
sadece çalışmak yeter...
nefes almaya çalışmak...yeter...

20.12.07
neden "solo" olmalı diye düşünmeye uğraşırken
imgeyi üretenle üretilen imge arasındaki çizginin olabildiğince muğlaklaştığı, "oluş""an" imge yığınının hem gösterdiği gerçeği hem de neredeyse var olmayacak bir başka boyutu bir ALICE ülkesini, tek oyunluk bir satranç tahtasını imlediği bir uzam...sanırım cinselliğin bu kadar yaşam alanımızın dışına çıkarılıp onun photoshop basılmış imgesinin bu kadar pazarlanmasının nedeni bireyleri "an"a en yaklaştıran, kendilerini var eden fizikselliklerin en yakın hisettikleri anların sevişirken yaşanması...
aynısı tekrar edilmeyen
aynısının tekrar edilmesinin arzu edilmediği eylem...
aynı sahnede hep aynı kalitede
aynı "mükemmelik"te hareket serileri insan doğasına bir nebze hakaret gibi...
mükemmel değiliz...
iyi ki değiliz...
ya mükemmel olsaydık
ya bitmiş, konsept yazısı hazır, paketlenmiş bir sahne işi olsaydık...
iyi ki değiliz...
21.12.07
(işin daha şimdiden bana hocalık yapmaya başladığını anladığım zamanlar)




AHHHHHHHH!
22.12.07
çalışmada dilimi ısırınca