31 Mayıs 2014 Cumartesi

büyük yıl 25920 *


bitecek olan bitecek...
bitiyor olan bitiyor...
bitiyor...
korkulan şeyin olmasından önceki an bu...
olacak...
ve sonra korku...
olmayacak...

mutfak masasının üzerinde kurumaya unutulmuş tek dilim ekmeğin bildiği gibi...
fark etmeden yıllarca aynı yerinde kaçak sigara içilen okul bahçesi gibi...
bir insanın kalbine bulduğun giriş yolunun, orayı terk ederken aynı yerde olmayacağını bilmek gibi...
"oh... al sana nefes ! " diye seni karşılayan göllerin asla derinleşmeyen ancak zemine yerleşen ıslaklığı gibi...
içinde yaşanılan coğrafyaların, üzerlerinde taşıdıkları hikayelerin ağırlığına artık dayanamamaları gibi...
do'a'nın içindeki zalimlikle rü'anın içindeki zalimliğin bu kadar baş edilebilir ve benzer olmaları gibi...
öyle hani aniden aşık oluverirsin ya, sanki ihtiyaçtan, sanki nefes almak için...işte onun gibi...


"bir dildo'ya...belki biraz kokain'e...bolca toprağa ihtiyaçları vardı...
kapatabilecekleri tüm delikleri bir şeyler'le kapatmayı arzuladılar...
tamamlanmayı arzuladılar...
yarım bırakılmamayı...
başlangıç dediklerini ihtişamli bir bitişle kapatmayı...
böyle görkemli bir final istediler."   




gezegenin mezar taşını döven ellerin ardında 
yeraltı hayvanlarını unutmuş olmanın getirdiği bir şuursuzluk...
"kendilerine ait olmayan bir karanlığın kelimeleri ile konuşur onlar..." diyorsun...
elimi tutuyorsun...
 mezar taşının üstüne dizini, dizinin üstüne kafamı, kafamın üzerine elini koyuyorsun...
dudaklarınla göz kapaklarımın üstünü öpüyorsun...
ışık yaraları oluşuyor öptüğün yerlerin üstünde...
güzel yerlerde...
umutlu yerlerde...
kendinden ışığı olan yerlerde...
çocuğa benzeyen yerlerde...
kediye benzeyen yerlerde...

"hiçbir zaman kayganlığından vazgeçmeyecek zemin üzerinde 
sabit ve sağlam durmak istediler...
görkemli ama hareketsiz kalmak istediler..."

dünya kendi ekseninde yalpalayarak dönüyor...
bir drag quenn,
    - bitecek olan bitecek -
 bir show girl ,
    - bitiyor olan bitiyor -
 ve bir party monster olarak...
     - bitiyor ... -
 dönüyor....
yalpalamasını; bedeninin yerçekimi ile gerçekleştirdiği bir flörte eviriyor...
her an düşebilme riskinin gereksiz korkutuculuğuna rağmen
dünya...hep o sınırda düşeyazıyor...
" party girls dont get hurt..."
düştüğü yerden topuklularını eline alıp kalkıyor...
burnunu çekiyor,
saçını bluzunu düzeltiyor dünya....
yalın ayak caddede yürüyor, öksüz ve çok güçlü bi'şiy gibi...
elinde topuklularıyla...
çirkin ve muhteşem...

dünya...
ayağa...
kalkıyor...bazen düştüğü yerden...bu işte kıyamete benziyor...
insan
ayağa
kalkıyor...bazen düştüğü yerden...bu işte aşka benziyor...

insan ile dünya,
düşeyaza yaza
burunları, diz kapakları kan içinde
şifresi " ARTIK DAHA FAZLA YOK CANAVARLIK...YOK DAHA ..." olan bir partiye gidiyorlar...
yolda şifreyi unutuyorlar, yerlere kapaklanıyorlar...



- tüm bu kutsal ve vazgeçilemez ve ilahî ve destansı ve şahane hikayeler arasında 
bir gece
elin elimi tutmuştu senden gizli,
benim elim benden gizli tutmuştu o eli...
bu hikayenin her şeyi değiştirdiğine inanmayı yeğliyorum şimdi...
tüm dünyayı...
bir elin bir eli herşeyler'den habersiz tutabilmesini...
evrenin kutuplarının ellerin kutuplarında kendini tekrar edebilmesini...
bir elin bir elde bırakabileceği ize inanmayı yeğliyorum şimdi...





( anlatan ve anlatılandan ibaretmiş gibi )
insan ile dünya gibi
        - bitecek olan bitecek -
                  ... bir drag quenn  ...
 ( katleden ve katledilen gibi )
habil ile kabil gibi
         - bitiyor olan bitiyor -
                   ...bir show girl .." .party girls dont get hurt.... "
( ardından ağlayan ve ardından ağlanan gibi )
        -bitiyor...
                    ... bir party monster ...
hüseyin ile zulcenah gibi...

"bir dildo'ya...belki biraz kokain'e...bolca toprağa ihtiyaçları vardı...
kapatabilecekleri tüm delikleri bir şeyler'le kapatmayı arzuladılar...
tamamlanmayı arzuladılar...
yarım bırakılmamayı...

bi'şiy...
yemek masasının üzerinde kurumaya terkedilmiş tek dilim ekmeğin
ezbere bildiği tüm hikayelerden ibaret bişiy...
kutsallığı, senin benim elimin içindeki elinden ibaret bişiy...
bizi sanki bizi
sanki gelecekmiş de bizi
bizi
hüseyin i show girl ü insan ı kabil i drag quenn i zulcenah ı dünyayı party monster ı...
hepimizi alıp affedecekmiş gibi
"çok iyi yaptın...affferin"leyecekmiş gibi..
bizi affedecek bir karagölmüş gibi...
kafamızı okşayıp kahkülümüzü düzeltecek gibi...
bi'şiy...

büyük yıl: dünyanın kendi eksenindeki kaymanın oluşturduğu iki hayalî koni uzamında yalpalamasını tamamladığı 25920 yıl süren süreç


25 Mayıs 2014 Pazar

belki....

bazen bir kasaba kendini yerin altına gömmeye karar verir,
tavla'lar, okey tahtaları, kırmızı - beyaz papatya kılıklı çay bardağı altlıkları....
oğullara ve kızlara dair umutlar...
anlamadıklarım...anlamaya çalışmadıklarım....
herşey...bir kasaba...
kendini yerin altına gömmeye karar verir...
bazen bir kasaba, kendini gerçeklikten alıp mitolojiye koymaya karar verir...
bazen bir kasaba, oğulların ve kızların hikayelerinde gezinmeye karar verir...
belki şehirler uyanır...
belki biz şehirlerin düşlerinden ibaretizdir...
belki...


keşke herşey böyle olsaydı...
keşke herşey bir kasabanın kararı olsaydı...



züruck


ah hadi hadi itiraf et...
hoşlarına gidiyor senin...
senin hoşlarına gidiyor...
ötelenmek, itelenmek, belki de halının altına süpürülmek....

bir şekilde tanımlanmak, tükürükle ıslatılıp etikenlenip isimlendirilmek,
bilinmek...
hoşuna gidiyor...
hoşlarına gidiyor...

sen de ülke gibisin...
iyi ya da kötü değil ama bir şekilde
ismin çınlasın istiyorsun...
mitolojilenmek;
pop starlanmak;
ilahlanmak...

...
ah sen tapmak ve tapınılmak istiyorsun....
...
isminin bilinmesini, hikayelerin içinde önemli hikayelerden olmak...
...petrol gibi....
...elmas gibi...
...gerekli ve nadir olmak istiyorsun....

hem gerekli hem de nadir olmayı - vay anasını - neredeyse bir ilah olmayı istiyorsun....

herkes gibisin...bir ilah olmayı istiyorsun....herkes gibi...mitolojilenmek...unutulmamak, kayda geçmek,
kayda geçmeye değer olmak,
kayda geçer bir hayat yaşadığını bilmek,
kayda geçer bir hayat yaşadığını bilerek yaşamak ... istiyorsun...

çok şey istemiyorsun...
hepimizin isteyerek doğduğu ve hepimizin özleminde birleştiği şeyi istiyorsun...

...gerekli ve nadir olmak istiyorsun...