14 Kasım 2010 Pazar

"eylemsi"

sabahları geliyor
başımın ucunda yüzüme üflüyor

bu eylemi bitirmek için eyleme başlamam lazım...
eyleme başlamadan bir an önce
bir "an"ı önce...

işte o an sabahları "sen" geliyorsun.

kendimi şehir içi otobüslerde unutulmuş bir şemsiye gibi buluyorum
tam o an öyle hissediyor olmamın eylemini görüyorum

mutfak masasının üzerinde bırakılmış ve kurumuş yarım dilim ekmeğin "oluş"unu
duygu sömürüsü olmadan yapmaya gayret ediyorum....

"aşk"sız sanat olmuyor,
her eylemimin başında...
mutlak bir "sen"e yönelmeden
biri tarafından unutulmuş olduğunu hayal etmeden olmuyor...

unutulmak için unutacak bir "sen kişi"sine gerek var

işteş bir eylemi tek kişi doğaçlayınız=sevişmek
ne kadar komik yaratılmışız
birilerinin gülme ihtiyacını gidermek için sanki...

işte o zamanlar sabahları "sen" geliyorsun...
yüzüme üflüyorsun...

üflerken...
aklıma geliyor...
bişiy...

Hiç yorum yok: